KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ :
Arz (Dünya, Yer): Güneş Sistemi’nin Güneş’ten itibaren üçüncü
gezegeni. Üzerinde yaşadığımız gök cismi.
Baily, Francis (1774-1844): İngiliz amatör astronom. 1836 Tam Güneş
Tutulması’nda, Ay vadilerinden süzülen Güneş ışınlarının Ay diskinin
kenarında bir elmas yüzüğü andıracak şekilde parlak ışınlar
oluşturduğunu ilk kez görüntülemiştir. Bu olay Baily’s Beads veya Elmas
Yüzük Etkisi (Diamond Ring Effect) olarak bilinir.
Coğrafik Koordinatlar: Arz’ın ekseni etrafında dönmesinden dolayı
şekli küresel değildir. Ekvator kısmı biraz daha şişkindir. Bu durum
gözlemcinin çekül doğrultusunun tam Arz’ın merkezinden geçmemesine neden
olur. Böylece Arz için iki enlem tanımı ortaya çıkar: astronomik ve
coğrafik enlem. Coğrafik enlemi, gözlemciyi Arz’ın merkezine birleştiren
doğru ile ekvator arasındaki açı oluşturur. Halbuki astronomik enlemi
gözlemcinin çekül doğrultusunun ekvatorla yaptığı açı belirler. İki
enlem arasında önemli bir fark vardır. Boylam her iki sistem için de
aynıdır. Başlangıç meridyeni Greenwich’den geçmek üzere boylam, doğuya
ve batıya doğru ±180°’ye kadar ölçülür. Örneğin, İstanbul’un enlemi
41°00¢45¢¢ Kuzey, boylamı ise 28°58¢00¢¢ Doğu’dur.
Gök küresi: Bir küre, merkez olarak kabul edilen sabit bir noktadan
eşit uzaklıktaki noktaların oluşturduğu yüzey olarak tanımlanır.
Yıldızlar veya daha genel anlamda gök cisimleri, merkezinde gözlemci
bulunan yarıçapı çok büyük bir kürenin yüzeyi üzerinde dağılmış noktalar
gibi görünürler. Bu küreye gök küresi denilmektedir.
Ekliptik: Arz’ın Güneş etrafında dolanırken oluşturduğu düzlemin gök
küresi ile olan arakesitinin meydana getirdiği büyük daire. Güneş’in
görünen hareketi ekliptik üzerindedir.
Fotosfer (Işıkküre): Dünyamız’ı aydınlatan ışık Güneş’in
fotosferinden gelir. Güneş’in üç dış atmosfer tabakasından en altta
olanıdır. Bu tabaka görünür (beyaz) ışığın çoğunu yayınlar. Sıcaklığı
yaklaşık 6000 derece olan fotosfer, Güneş’in en soğuk tabakasıdır.
Kromosfer (Renkküre): Fotosferin hemen üzerinde uzanan ve madde
çıkışı, parlamalar gibi aktif olayların meydana geldiği tabakadır.
Renginden dolayı kromo olarak isimlendirilir. Sadece, fotosferin parlak
ışığı özel filtrelerle elendiği zaman veya bir Tam Güneş Tutulması
olduğunda Ay diskini çevreler bir halde, tam tutulmadan hemen önce ve
bitimine yakın kısa bir sürede görülebilir. Sıcaklığı ortalama 10.000
derecedir.
Korona (Taç): Güneş’in en dış atmosfer tabakasıdır. İç korona uzaya
doğru bir milyon km’den daha fazla uzayan seyrek bir ortamdır. Korona
yaklaşık 2 milyon derecelik yüksek bir sıcaklığa sahiptir. Korona, Dünya
atmosferinin derinliklerine nüfuz edemeyen büyük bir X-ışın kaynağıdır.
Dış korona, Dünya’nın ilerisine kadar uzanır. Doğrudan gözlenemediği
için, koronograf adı verilen özel dürbünlerle veya bir tam Güneş
tutulması sırasında Güneş’in parlak diskinin Ay tarafından örtülmesiyle
görülebilir.
Güneş Lekesi: Fotosfer üzerinde siyah yapılar şeklinde görünen,
kuvvetli manyetik alan şiddetine sahip bölgelerdir. Merkezi kısımları
koyu, çevresi gri renkte görünür.
Umbra: Tutulma sırasında Ay’ın gölge konisinin en koyu kısımları
(Tam tutulma hattı). Güneş lekelerinin merkezi koyu kısımlarına da umbra
adı verilir.
Penumbra: Tutulma sırasında Ay’ın gölge konisinin umbraya göre daha
açık renkte olan kısımları. Penumbranın düştüğü yeryüzü bölgelerinde
parçalı tutulma görülür. Güneş lekelerinin umbra adı verilen merkezi
koyu kısımlarını çevreleyen daha açık renkli bölgelere de penumbra ismi
verilir.
Prominens: Kromosfer tabakasında gözlenen düşük manyetik alanlı
(10-50 Gauss) yapılardır. Disk üzerinde koyu şeritler şeklinde (bu halde
filament olarak adlandırılırlar), disk kenarında ise parlak bulutumsu
yapılar olarak görünürler. Sakin ve aktif olarak iki genel sınıfa
ayrılabilirler, ve aktif olanları Güneş’ten yüzbinlerce kilometre
yükselebilirler.
Spikül: Kromosfer tabakasında gözlenen ve tüm yüzeye dağılmış
yapılardır. Güneş diski kenarında yüzeye dik konumda yaklaşık 10-20 km
yüksekliğe kadar uzanmış halde gözlenebilirler.
Parlama (Flare): Manyetik alanlarla ilişkili olarak şiddetli enerji
boşalması olayıdır. Esas olarak kromosferde ve genelde Güneş lekeleri
civarında belli bir bölgenin parlaklık artışı şeklinde gözlenirler.
ALINTI : İstanbul Ünv. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
Arz (Dünya, Yer): Güneş Sistemi’nin Güneş’ten itibaren üçüncü
gezegeni. Üzerinde yaşadığımız gök cismi.
Baily, Francis (1774-1844): İngiliz amatör astronom. 1836 Tam Güneş
Tutulması’nda, Ay vadilerinden süzülen Güneş ışınlarının Ay diskinin
kenarında bir elmas yüzüğü andıracak şekilde parlak ışınlar
oluşturduğunu ilk kez görüntülemiştir. Bu olay Baily’s Beads veya Elmas
Yüzük Etkisi (Diamond Ring Effect) olarak bilinir.
Coğrafik Koordinatlar: Arz’ın ekseni etrafında dönmesinden dolayı
şekli küresel değildir. Ekvator kısmı biraz daha şişkindir. Bu durum
gözlemcinin çekül doğrultusunun tam Arz’ın merkezinden geçmemesine neden
olur. Böylece Arz için iki enlem tanımı ortaya çıkar: astronomik ve
coğrafik enlem. Coğrafik enlemi, gözlemciyi Arz’ın merkezine birleştiren
doğru ile ekvator arasındaki açı oluşturur. Halbuki astronomik enlemi
gözlemcinin çekül doğrultusunun ekvatorla yaptığı açı belirler. İki
enlem arasında önemli bir fark vardır. Boylam her iki sistem için de
aynıdır. Başlangıç meridyeni Greenwich’den geçmek üzere boylam, doğuya
ve batıya doğru ±180°’ye kadar ölçülür. Örneğin, İstanbul’un enlemi
41°00¢45¢¢ Kuzey, boylamı ise 28°58¢00¢¢ Doğu’dur.
Gök küresi: Bir küre, merkez olarak kabul edilen sabit bir noktadan
eşit uzaklıktaki noktaların oluşturduğu yüzey olarak tanımlanır.
Yıldızlar veya daha genel anlamda gök cisimleri, merkezinde gözlemci
bulunan yarıçapı çok büyük bir kürenin yüzeyi üzerinde dağılmış noktalar
gibi görünürler. Bu küreye gök küresi denilmektedir.
Ekliptik: Arz’ın Güneş etrafında dolanırken oluşturduğu düzlemin gök
küresi ile olan arakesitinin meydana getirdiği büyük daire. Güneş’in
görünen hareketi ekliptik üzerindedir.
Fotosfer (Işıkküre): Dünyamız’ı aydınlatan ışık Güneş’in
fotosferinden gelir. Güneş’in üç dış atmosfer tabakasından en altta
olanıdır. Bu tabaka görünür (beyaz) ışığın çoğunu yayınlar. Sıcaklığı
yaklaşık 6000 derece olan fotosfer, Güneş’in en soğuk tabakasıdır.
Kromosfer (Renkküre): Fotosferin hemen üzerinde uzanan ve madde
çıkışı, parlamalar gibi aktif olayların meydana geldiği tabakadır.
Renginden dolayı kromo olarak isimlendirilir. Sadece, fotosferin parlak
ışığı özel filtrelerle elendiği zaman veya bir Tam Güneş Tutulması
olduğunda Ay diskini çevreler bir halde, tam tutulmadan hemen önce ve
bitimine yakın kısa bir sürede görülebilir. Sıcaklığı ortalama 10.000
derecedir.
Korona (Taç): Güneş’in en dış atmosfer tabakasıdır. İç korona uzaya
doğru bir milyon km’den daha fazla uzayan seyrek bir ortamdır. Korona
yaklaşık 2 milyon derecelik yüksek bir sıcaklığa sahiptir. Korona, Dünya
atmosferinin derinliklerine nüfuz edemeyen büyük bir X-ışın kaynağıdır.
Dış korona, Dünya’nın ilerisine kadar uzanır. Doğrudan gözlenemediği
için, koronograf adı verilen özel dürbünlerle veya bir tam Güneş
tutulması sırasında Güneş’in parlak diskinin Ay tarafından örtülmesiyle
görülebilir.
Güneş Lekesi: Fotosfer üzerinde siyah yapılar şeklinde görünen,
kuvvetli manyetik alan şiddetine sahip bölgelerdir. Merkezi kısımları
koyu, çevresi gri renkte görünür.
Umbra: Tutulma sırasında Ay’ın gölge konisinin en koyu kısımları
(Tam tutulma hattı). Güneş lekelerinin merkezi koyu kısımlarına da umbra
adı verilir.
Penumbra: Tutulma sırasında Ay’ın gölge konisinin umbraya göre daha
açık renkte olan kısımları. Penumbranın düştüğü yeryüzü bölgelerinde
parçalı tutulma görülür. Güneş lekelerinin umbra adı verilen merkezi
koyu kısımlarını çevreleyen daha açık renkli bölgelere de penumbra ismi
verilir.
Prominens: Kromosfer tabakasında gözlenen düşük manyetik alanlı
(10-50 Gauss) yapılardır. Disk üzerinde koyu şeritler şeklinde (bu halde
filament olarak adlandırılırlar), disk kenarında ise parlak bulutumsu
yapılar olarak görünürler. Sakin ve aktif olarak iki genel sınıfa
ayrılabilirler, ve aktif olanları Güneş’ten yüzbinlerce kilometre
yükselebilirler.
Spikül: Kromosfer tabakasında gözlenen ve tüm yüzeye dağılmış
yapılardır. Güneş diski kenarında yüzeye dik konumda yaklaşık 10-20 km
yüksekliğe kadar uzanmış halde gözlenebilirler.
Parlama (Flare): Manyetik alanlarla ilişkili olarak şiddetli enerji
boşalması olayıdır. Esas olarak kromosferde ve genelde Güneş lekeleri
civarında belli bir bölgenin parlaklık artışı şeklinde gözlenirler.
ALINTI : İstanbul Ünv. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü