Gizlix Forum - Bilinmeyenlerin Forumu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gizlix Forum - Bilinmeyenlerin Forumu

Bilinmeyenlerin keşfedildiği forum


    Obsesyon, Obsedörler ve Egzorsizm

    avatar
    webbilgisi


    Mesaj Sayısı : 100
    Rep : 1
    Kayıt tarihi : 28/03/10

    Obsesyon, Obsedörler ve Egzorsizm Empty Obsesyon, Obsedörler ve Egzorsizm

    Mesaj  webbilgisi Paz Mart 28, 2010 10:58 am

    Takıntı (Obsesyon), ruhçulukta (spiritüalizm) ve ruhbilimde (psikoloji)
    farklı olarak tanımlanır ve farklı kavramları ifade etmek üzere
    kullanılır. Psikiyatri sözlüklerinde kısaca “yanlış olduğunu bildiğimiz
    halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile
    uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak
    tanımlanır. Ruhçulukta ise, “bir bedensiz ruhun bir bedenliyi (insanı)
    hükmedecek derecede etkisi altına alması” olarak tanımlanır. Tanımlardan
    da anlaşılabileceği gibi, birinde obsede edici etken bir fikir olarak
    kabul edilir, diğerinde ise bu etken bir fikir değil, bu tür fikirleri
    obsedeye (obsesyon olayına maruz kalana) aşılayan canlı bir varlıktır.
    Obsesyon (obsession) sözcüğü Latince’de “rahatsız etme” anlamında
    kullanılan “ obsideratum” ya da “obsidere” sözcüğünden türetilmiştir.


    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Ruhçulukta
    obsesyonun oluşmasını hazırlayan ve ilerleten başlıca koşullar



    A-
    Psişik hallerle ilgili olanlar:

    1- Hipnoz
    2- İbadet veya
    meditasyon, konsantrasyon, izolman gibi birtakım mistik deneyimler
    sırasında kişinin kendisini çevreden yalıtması.
    3- Üzüntü, sevinç
    gibi heyecan hallerinde aşırılık ve bu heyecanlara kapılarak kendini
    kaybetmek
    4- Dalgınlık ve aşırı yorgunluk.
    5- Hastalık komaları



    B-
    Karakter özellikleriyle ilgili olanlar:

    1- Bilgisizlik
    a-
    Obsesyon hakkında bilimsel yazıları okumamaktan kaynaklanan bilgisizlik.
    b-
    Ruhsal irtibat seansında bedensiz varlıkça verilen bilgilerin
    kontrolüne ve eleştirilmesine olanak veren bilgilerden yoksun olma.
    c-
    Obsedör tarafından kullanılabilecek manevi (din,tasavvuf vs.)
    konulardaki bilgisizlik

    2- Kişinin akıl ve muhakeme yeteneklerini
    gerektiği gibi kullanamaması
    3- Temiz, saf kimselerin obsedör
    tarafından kullanılabilecek din, kutsallık duyguları, mistik eğilimleri
    ve karşısındakini yüceltme eğilimi.
    4- İnangaçlık. Muhakeme etmeden
    akla her gelene veya her söylenilene inanmak.
    5- Bağnaz (dogmatik) ve
    sabit fikirli olmak.
    6- Cesaretsizlik. Obsedöre karşı gelecek
    cesareti gösterememe, her şeyine boyun eğme.



    C- Ruhsal
    irtibat seansıyla ilgili olanlar:

    1- Medyumun bilgi, görgü ve
    deneyim eksikliği.
    2- Operatörün bilgi, görgü ve deneyim eksikliği.



    Kimilerine
    göre, obsesyon olayının oluşması için bir bedensiz varlığın olması şart
    değildir. Yani insanlar arasında da oluşabilir. Obsedör varlıklar
    bedenlendiklerinde de saf, temiz insanları kandırarak çevrelerine bir
    sürü mürit toplarlar. Bu duruma örnek gösterilebilecek sayısız tarikat
    ve benzeri oluşumlar mevcuttur.



    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Psikoloji'de
    Takıntı


    Takıntı (obsesyon) ya da saplantı psikiyatri
    sözlüklerinde “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız,
    mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı
    halindeki fikirler” ya da “bilince takılarak korku ve bunalım yaratan,
    kişinin istemli çabalarına karşın kurtulamadığı ısrarla tekrar eden
    düşünce, hayal ya da tepiler olarak” tanımlanır.

    Mikrop kapma
    düşüncesi, aykırı cinsel düşünceler ve küfürlü dinsel düşünceler
    takıntılara örnek olarak gösterilebilir.

    Bu düşünceleri
    etkisizleştirmek için yapılan hareketlere ise kompülsiyon adı verilir.
    Mikrop kapma takıntısını gidermek üzere aşırı temizlik, küfürlü dinsel
    düşüncelere karşı dualar etme, birtakım kelimeleri sessizce tekrar edip
    durma veya içinden sayı sayma kompülsiyonlara örnek olarak
    gösterilebilir. Takıntılar kişinin anksiyetesini (kaygı) arttırırlar;
    kişi de anksiyetesinden kurtulmak için kompülsiyonlara yönelir.







    Obsedörler



    Obsedör
    obsesyon olayında obsede denilen kişiyi etki altına almış olan bedensiz
    varlığa klasik spiritüalizmde verilen addır. Fakat günümüzde
    obsedörlere özgü yöntemlerle çevresine saf, iyiniyetli insanları
    toplayan kimseler için de kullanılmaktadır.




    Obsedörlerin Taktikleri

    Obsedörler
    avlarını ele geçirmek için her yola başvururlar ve çeşitli taktikler
    kullanırlar. Bu taktiklerden bazıları şöyle açıklanır:

    Kendilerini
    iyi, güzel, erdemli, bilgin gibi göstermeye çalışırlar.
    Avlarının
    huylarına göre ifadeler kullanarak telkinlerde bulunurlar.
    Laf
    kalabalığı yaparak ve her bilim dalından yalan yanlış söz ederek
    kendilerini bilgili, deneyimli, uzman olarak kabul ettirmeye çalışırlar.

    Yüksek sırlardan söz ediyormuş gibi poz yaparak birçok mucizevi
    olay (levitasyon, fantom, doğrudan ses vb. gibi metapsişik fenomenler)
    meydana getireceğini vaat ederler.
    Bilinmeyen veya gelecekteki bazı
    olayları bildirerek avlarının güvenini kazanmaya çalışırlar.
    Sorularla
    sıkıştırıldıklarında daha sonra yanıtlayacaklarını ya da yanıtların
    bilinmesinin soran için hayırlı olmayacağını söyler veya bu tür kaçamak
    yollara başvururlar.
    Karşılarındakileri bilgisizlikle
    nitelendirerek, her söylediğini rahatlıkla empoze etmeye çalışırlar.
    Din,
    tasavvuf, mistisizm ve kutsallıkla ilgili konulara yapışarak,
    kendilerine çeşitli payeler biçerler (örneğin geçmiş reenkarnasyonunda
    ünlü veya önemli biri olduğunu bildirme).






    Obsedörlerin Karakterleri



    Obsedörlerin
    genel nitelikleri ise şunlardır:

    Bağnazlık: Görüşlerini
    değiştirmekten nefret ederler, görüşlerini, inanç sistemlerini sarsacak
    herhangi bir düşünceye dayanamazlar, böyle düşüncelerden son derece
    ürkerler. Bu kararlı halleri de kimi deneyimsiz insanlar üzerinde daha
    etkili olmalarına neden olur.
    Sevkedicilik: Herkesi kendi yollarına
    sürükleme ve kendilerini diğerlerine bir lider gibi gösterme hırsları
    vardır. Bu amaç uğrunda, öğüt, rica, maddi veya manevi çıkar vaatlerinde
    bulunur, çevrelerindekilere manevi payeler dağıtırlar, ısrar ederler ve
    gerekirse tehdit gibi her yola başvururlar.
    Hükmedicilik: Hükmetme,
    yönetme, emretme ve kendini üstün gösterme özellikleri vardır.
    Kurbanı
    bilgi kaynaklarından uzaklaştırıcılık: Kurbanlarını, uyanmalarını
    sağlayabilecek her türlü bilgi, fikir ve yayınlardan uzak tutmaya çaba
    gösterirler. Bunun için bu tür bilgi, fikir ve yayınların değersiz,
    hatta onlara zararlı olduklarını telkin ederler. Böylece, çevrelerinden
    yalıttıkları, kendi alemine çekilen obsede ya da obsedeler üzerindeki
    hakimiyetleri artar. Çünkü obsede, artık yalnızca obsedöründen
    aldıklarını doğru ve mutlak hakikat olarak kabul etmeye başlayacaktır.
    Eleştiriden
    kaçmak: Eleştiriye hiç dayanamazlar. Çünkü kurdukları sistemi
    sarsabilecek bir öğedir. Eleştiri kavramını kurbanları olan obsedelerde
    de yok etmek isterler ve bunun için insanın akıl, muhakeme, düşünme,
    yaratıcı imajinasyon yeteneklerini köreltmeye, yok etmeye büyük çaba
    gösterirler. Kimi obsedörler bu amaçla müritlerine “ben sizleri
    hakikatlere akıl yolu ile değil, kalp yolu ile ulaştıracağım, akıl yolu
    şeytani, kalp yolu rahmanidir” türünden fikirler telkin ederler.
    Bilgilerinin
    sınırlı ve belirli oluşu: Obsedörlerin bilgilerinin çok eksik ve
    sınırlı olmalarına karşılık, bu küçük bilgilerine sıkı sıkıya bağlı
    olmaları, yapışmaları deneyimsiz kişilerin gözünde o bilgilerin
    abartılmasını sağlar. Eleştiri de sözkonusu olmayınca obsedörün her
    saçmalaması eleştirilmemesi gereken büyük hakikatler ve hikmetler olarak
    kabul edilir. Oysa hakikati gören deneyimli bir kimse o varlığın tüm
    sözlerini bir araya toplasa, orada herkesin bulup söyleyebileceği basit
    bir iki fikrin veya dünyada belirli formüllere saplanıp kalmış bazı
    tarikat talimatının yüzlerce kez tekrarından başka bir değer
    bulamayacaktır.
    Araştırmacı sorulardan kaçıcılık: Kişi obsedörün
    söylediklerinden biraz daha fazla hakikati öğrenmek ister ve
    söylediklerini biraz kurcalamaya kalkıştığı takdirde, söylediklerinin
    altında çelişkilerin, garip fikirlerin, anlamsız, hatta tehlikeli
    telkinlerin bulunduğunu görebilecektir. Obsedör varlıklar böyle
    sorularla, yani kurcalayıcı, çelişkileri ortaya koyucu sorularla
    karşılaştıklarında şaşırır, kızar, hatta tehditlerde bulunabilirler.
    Sonunda müritlerine bu tür sorular sormayı, daha ilerisini araştırmayı
    men edebilirler.

      Forum Saati Perş. Eyl. 19, 2024 6:54 pm