Medyum Nedir?
Medyum
terimi spirit sözlüklerde “dünyadaki bedenini terk etmiş ruhlarla
irtibat kurarak onlardan aldıkları tesirleri çeşitli tezahürler halinde
dünyaya yansıtan, psişik bakımdan duyarlı (hassas) kimselere (zihinsel
medyumlar) veya herhangi bir ruhsal irtibat sözkonusu olmaksızın
paranormal fenomenler ortaya koyabilen özel yeteneklere sahip kimselere
(fiziksel medyumlar) verilen ad” olarak tanımlanır.
Bu tanımdan
da anlaşılabileceği gibi bir medyumun paranormal bir fenomen ortaya
koymasında medyumun ruhundan başka bir ruhun var olması şart değildir.
Yani medyumun ruhundan başka bir ruhun sözkonusu olmadığı medyumnik
tezahürler de mevcuttur. Fakat kimi medyumnik tezahürlerde ilk etkenin
medyumun ruhunun mu yoksa bir bedensiz ruhun mu sözkonusu olduğunu
anlamak son derece güçtür.
Spiritüalist anlayışa göre, medyumluk
yeteneğine sahip olmak bir hüner değildir ve spiritüalist etik
anlayışına göre, kişinin bu yeteneğini asla yanlış yollarda veya çıkar
amacıyla kullanmaması gerekir. Zaten spiritüalistler ruhsal irtibat
seanslarının çıkar sağlamak, geleceği öğrenmeye çalışmak veya vakit
geçirmek amacıyla düzenlenmesi ve irtibat kurulan ruha bu tip soruların
yöneltilmesi halinde seanstakileri ne gibi tehlikelerin beklediklerini
bildiklerinden, böyle şeylere asla eğilim göstermezler. Bu tip seansları
düzenleyenler deneysel spiritüalizm hakkında yeterince görgü, bilgi ve
deneyime sahip olmadan bu işe kalkışanlardır ki, böyle kimselerin sonu
genellikle obsesyon olayı ile, yani akıl hastanesine gidişle biter.
Neo-spiritüalist terminolojide medyumluk yalnızca psişik duyarlı
olmaktan ibaret değildir; "medyum", medyumluk hakkında yeterince, görgü,
bilgi ve deneyime sahip olmasının yanı sıra, medyumluğun gereklerini,
vazifelerini, sorumluluklarını yeterince bilen ve uygulayan kimseye
denir. Üstelik, medyumun gereken niteliklere sahip olması da yeterli
değildir; o niteliklere medyumu transa sokan ve yönlendiren operatörün
de sahip olması gerekir.
Kısaca ruhçulara göre, medyumluk ne
falcılıktır, ne de amatörce yapılabilecek bir iştir.
Medyumluk,
ruhçuluk hakkında bilgi veren sözlüklerde, "duyarlı, yani psişik
bakımdan hassas yapılı veya özel yeteneklere sahip kimselerin dünyadaki
bedenini terketmiş varlıklarla ruhsal irtibat kurarak, onlardan aldığı
tesirleri çeşitli tezahürler halinde dünyaya yansıtması olarak
tanımlanır. Ancak herhangi bir bedensiz varlığın katkısının sözkonusu
olmadığı medyumluk türleri de vardır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Medyumluğun idrak ve irade yönünden
sınıflandırılması
Medyumluk medyumda dünyasal idrak ve
iradenin görünüp görünmemesi bakımından üç grupta ele alınır:
1-
Medyum yaptığı işleri idrak ettiği gibi, bunların kendi iradesi
dahilinde meydana geldiğini bilir. Sezgisel (entüvitif) medyumluk bu
gruba girer.
2- Medyum idraksiz gibi ve kendi iradesiyle hareket
etmiyor gibi görünür. Mekanik medyumluk bu gruba girer.
3- Medyumun
hareketleri hakkında idraki olmasına karşılık iradesi görünmez. Otomatik
medyumluk bu gruba girer.
Medyumluğun tezahür yönünden sınıflandırılması
Medyumluk,
medyumun ortaya koyduğu belirtilere göre ise fiziksel medyumluk ve
zihinsel medyumluk olarak iki grupta ele alınır:
Fiziksel
medyumluk materyalizasyon, demateryalizasyon, levitasyon, telekinezi vs.
gibi fiziksel oluşumların sözkonusu olduğu paranormal fenomenleri
kapsar.
Zihinsel medyumluk ise, bilgi alışverişinin sözkonusu olduğu
medyumluğu, yani medyumun söz veya yazıyla bilgi aktarımını kapsar.
Zihinsel medyumluk da kendi içinde çeşitli gruplara ayrılır ki,
bunlardan biri sezgisel medyumluktur.
Medyumlukta profesyonellik gerekleri
Uzmanlar
yeterince görgü, bilgi ve deneyime sahip olunmadan bu alanda deney
yapmanın son derece sakıncalı olduğunu bildirmektedirler. Öte yandan,
günümüzde kendisini “medyum” adıyla tanıtan, fakat medyumlukla uzaktan
yakından hiçbir ilgisi olmayan sayısız falcı türemiştir. Oysa ruhçuluğa
göre, medyumluk gelecek hakkında bilgi almak değildir; aksine, bu gibi
soruların sorulduğu ruhsal irtibat seansları genellikle beraberinde
obsesyon tehlikesini getirdiğinden, ruhçular seanslarda bu tip sorular
sorulmasından kaçınılması gerektiğini bildirirler. Ruhçular, maddi çıkar
sağlamak, eğlenmek, vakit geçirmek,gelecekten bilgi almak amacıyla
kalitesiz soruların sorulduğu ve obsesyonla sonuçlanan bu gibi ruhsal
irtibatlara “abes irtibat” adını verirler.
Ruhsal
irtibat Spiritüalist terminolojide “zihinsel medyumluk” yoluyla
bedensiz ruhlarla kurulan ilişkiye verilen addır.
Bu ilişkinin
kurulduğu deneysel amaçlı toplantıya ise ruhsal irtibat celsesi veya
seansı adı verilir.
Spiritüalizmde ruhsal irtibatlar, nitelik
bakımından üç kategoride ele alınırlar:
Abes irtibatlar: Genellikle boş, saçma, değersiz
konuşmalardan ibaret olan bu irtibatlar şu iki nedenden kaynaklanır:
1-
Maddi çıkar sağlamak, gelecek hakkında bilgi edinmek veya sadece
eğlenip vakit geçirmek için kalitesiz soruların sorulması.
2-
Medyumun ve seansta bulunanların görgü ve deneyim eksikliğinden
yararlanan obsedör varlıkların kendi dar ve sakat görüşlerini sözde
felsefi ya da fikri bir havada yüksek tebligatmış gibi sunması. Bu
irtibatlarda obsesyon olasılığı yüksektir.
Kaba irtibatlar: Seansta bulunanları
sarsacak ölçüde kaba irtibatlardır. Bu kategorideki vakalarda ağır
teşevvüş halindeki bir bedensiz ruh sözkonusu olabileceği gibi, medyumun
kendisinden gelen bir röfulman deşarjı (şuuraltı boşalması) da
sözkonusu olabilir. Kaba irtibat vakalarında en hafifinden en ağırına
kadar her türlü kaba sözler, küfürler, şehvet duygularını tahrik edici
konuşmalar, çevredekileri kırıcı ve aşağılayıcı sözlerle
karşılaşılabilir. Seanslara devam edilmesi durumunda abes
irtibatlardakine kıyasla daha zararlı sonuçlar ve daha tehlikeli
obsesyonlar meydana gelebilir.
Sezgisel
(entüvitif) irtibatlar: Neo-spiritüalizm’de aşkın (müteal)
irtibatlar denilen bu tür ruhsal irtibatlar, ruhsal tekamül düzeyi
yüksek varlıklarla irtibatın kurulduğu, tebliğlerin (insanlığın
tekamülüne yardımcı olacak yükseltici bilgiler içeren mesajlar)
alındığı, ancak gerekli liyakat oluştuğunda nadiren meydana gelen
irtibatlardır. Fakat görgü ve deneyimi eksik olan medyum ve
operatörlerin sık sık obsedör varlıkların tuzağına ve abes irtibatla
verilmiş uydurma bilgileri tebliğ sanma yanılgılarına düştükleri
görülmektedir.
Medyum
terimi spirit sözlüklerde “dünyadaki bedenini terk etmiş ruhlarla
irtibat kurarak onlardan aldıkları tesirleri çeşitli tezahürler halinde
dünyaya yansıtan, psişik bakımdan duyarlı (hassas) kimselere (zihinsel
medyumlar) veya herhangi bir ruhsal irtibat sözkonusu olmaksızın
paranormal fenomenler ortaya koyabilen özel yeteneklere sahip kimselere
(fiziksel medyumlar) verilen ad” olarak tanımlanır.
Bu tanımdan
da anlaşılabileceği gibi bir medyumun paranormal bir fenomen ortaya
koymasında medyumun ruhundan başka bir ruhun var olması şart değildir.
Yani medyumun ruhundan başka bir ruhun sözkonusu olmadığı medyumnik
tezahürler de mevcuttur. Fakat kimi medyumnik tezahürlerde ilk etkenin
medyumun ruhunun mu yoksa bir bedensiz ruhun mu sözkonusu olduğunu
anlamak son derece güçtür.
Spiritüalist anlayışa göre, medyumluk
yeteneğine sahip olmak bir hüner değildir ve spiritüalist etik
anlayışına göre, kişinin bu yeteneğini asla yanlış yollarda veya çıkar
amacıyla kullanmaması gerekir. Zaten spiritüalistler ruhsal irtibat
seanslarının çıkar sağlamak, geleceği öğrenmeye çalışmak veya vakit
geçirmek amacıyla düzenlenmesi ve irtibat kurulan ruha bu tip soruların
yöneltilmesi halinde seanstakileri ne gibi tehlikelerin beklediklerini
bildiklerinden, böyle şeylere asla eğilim göstermezler. Bu tip seansları
düzenleyenler deneysel spiritüalizm hakkında yeterince görgü, bilgi ve
deneyime sahip olmadan bu işe kalkışanlardır ki, böyle kimselerin sonu
genellikle obsesyon olayı ile, yani akıl hastanesine gidişle biter.
Neo-spiritüalist terminolojide medyumluk yalnızca psişik duyarlı
olmaktan ibaret değildir; "medyum", medyumluk hakkında yeterince, görgü,
bilgi ve deneyime sahip olmasının yanı sıra, medyumluğun gereklerini,
vazifelerini, sorumluluklarını yeterince bilen ve uygulayan kimseye
denir. Üstelik, medyumun gereken niteliklere sahip olması da yeterli
değildir; o niteliklere medyumu transa sokan ve yönlendiren operatörün
de sahip olması gerekir.
Kısaca ruhçulara göre, medyumluk ne
falcılıktır, ne de amatörce yapılabilecek bir iştir.
Medyumluk
Medyumluk,
ruhçuluk hakkında bilgi veren sözlüklerde, "duyarlı, yani psişik
bakımdan hassas yapılı veya özel yeteneklere sahip kimselerin dünyadaki
bedenini terketmiş varlıklarla ruhsal irtibat kurarak, onlardan aldığı
tesirleri çeşitli tezahürler halinde dünyaya yansıtması olarak
tanımlanır. Ancak herhangi bir bedensiz varlığın katkısının sözkonusu
olmadığı medyumluk türleri de vardır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Medyumluğun idrak ve irade yönünden
sınıflandırılması
Medyumluk medyumda dünyasal idrak ve
iradenin görünüp görünmemesi bakımından üç grupta ele alınır:
1-
Medyum yaptığı işleri idrak ettiği gibi, bunların kendi iradesi
dahilinde meydana geldiğini bilir. Sezgisel (entüvitif) medyumluk bu
gruba girer.
2- Medyum idraksiz gibi ve kendi iradesiyle hareket
etmiyor gibi görünür. Mekanik medyumluk bu gruba girer.
3- Medyumun
hareketleri hakkında idraki olmasına karşılık iradesi görünmez. Otomatik
medyumluk bu gruba girer.
Medyumluğun tezahür yönünden sınıflandırılması
Medyumluk,
medyumun ortaya koyduğu belirtilere göre ise fiziksel medyumluk ve
zihinsel medyumluk olarak iki grupta ele alınır:
Fiziksel
medyumluk materyalizasyon, demateryalizasyon, levitasyon, telekinezi vs.
gibi fiziksel oluşumların sözkonusu olduğu paranormal fenomenleri
kapsar.
Zihinsel medyumluk ise, bilgi alışverişinin sözkonusu olduğu
medyumluğu, yani medyumun söz veya yazıyla bilgi aktarımını kapsar.
Zihinsel medyumluk da kendi içinde çeşitli gruplara ayrılır ki,
bunlardan biri sezgisel medyumluktur.
Medyumlukta profesyonellik gerekleri
Uzmanlar
yeterince görgü, bilgi ve deneyime sahip olunmadan bu alanda deney
yapmanın son derece sakıncalı olduğunu bildirmektedirler. Öte yandan,
günümüzde kendisini “medyum” adıyla tanıtan, fakat medyumlukla uzaktan
yakından hiçbir ilgisi olmayan sayısız falcı türemiştir. Oysa ruhçuluğa
göre, medyumluk gelecek hakkında bilgi almak değildir; aksine, bu gibi
soruların sorulduğu ruhsal irtibat seansları genellikle beraberinde
obsesyon tehlikesini getirdiğinden, ruhçular seanslarda bu tip sorular
sorulmasından kaçınılması gerektiğini bildirirler. Ruhçular, maddi çıkar
sağlamak, eğlenmek, vakit geçirmek,gelecekten bilgi almak amacıyla
kalitesiz soruların sorulduğu ve obsesyonla sonuçlanan bu gibi ruhsal
irtibatlara “abes irtibat” adını verirler.
Ruhsal irtibat
Ruhsal
irtibat Spiritüalist terminolojide “zihinsel medyumluk” yoluyla
bedensiz ruhlarla kurulan ilişkiye verilen addır.
Bu ilişkinin
kurulduğu deneysel amaçlı toplantıya ise ruhsal irtibat celsesi veya
seansı adı verilir.
Spiritüalizmde ruhsal irtibatlar, nitelik
bakımından üç kategoride ele alınırlar:
Abes irtibatlar: Genellikle boş, saçma, değersiz
konuşmalardan ibaret olan bu irtibatlar şu iki nedenden kaynaklanır:
1-
Maddi çıkar sağlamak, gelecek hakkında bilgi edinmek veya sadece
eğlenip vakit geçirmek için kalitesiz soruların sorulması.
2-
Medyumun ve seansta bulunanların görgü ve deneyim eksikliğinden
yararlanan obsedör varlıkların kendi dar ve sakat görüşlerini sözde
felsefi ya da fikri bir havada yüksek tebligatmış gibi sunması. Bu
irtibatlarda obsesyon olasılığı yüksektir.
Kaba irtibatlar: Seansta bulunanları
sarsacak ölçüde kaba irtibatlardır. Bu kategorideki vakalarda ağır
teşevvüş halindeki bir bedensiz ruh sözkonusu olabileceği gibi, medyumun
kendisinden gelen bir röfulman deşarjı (şuuraltı boşalması) da
sözkonusu olabilir. Kaba irtibat vakalarında en hafifinden en ağırına
kadar her türlü kaba sözler, küfürler, şehvet duygularını tahrik edici
konuşmalar, çevredekileri kırıcı ve aşağılayıcı sözlerle
karşılaşılabilir. Seanslara devam edilmesi durumunda abes
irtibatlardakine kıyasla daha zararlı sonuçlar ve daha tehlikeli
obsesyonlar meydana gelebilir.
Sezgisel
(entüvitif) irtibatlar: Neo-spiritüalizm’de aşkın (müteal)
irtibatlar denilen bu tür ruhsal irtibatlar, ruhsal tekamül düzeyi
yüksek varlıklarla irtibatın kurulduğu, tebliğlerin (insanlığın
tekamülüne yardımcı olacak yükseltici bilgiler içeren mesajlar)
alındığı, ancak gerekli liyakat oluştuğunda nadiren meydana gelen
irtibatlardır. Fakat görgü ve deneyimi eksik olan medyum ve
operatörlerin sık sık obsedör varlıkların tuzağına ve abes irtibatla
verilmiş uydurma bilgileri tebliğ sanma yanılgılarına düştükleri
görülmektedir.