Evet arkadaşlar merhaba,
Ben yeni üyeyim ve tabiki ilgi alanım olan MARDUK konusu beni çekti
buraya. Şöyle bir yazılanları okudumda,bir kaç arkadaşın dışında
bahsedilen kitabı okuyan pek olmamış galiba.
Evet ben okudum.Ve hatta şu an ikinci kez okuyorum ve bitmek
üzere.Şimdi Burak ELDEM'in 3 kitaplık "SAKLI TARİH"serisinin 2,kitabı
Fraternis: Kayıp Kitaplar, Gizli Kardeşlik" yakında çıkmak üzere.
Kusura bakmayın ama sizden ricam 2012:MARDUK'LA RANDEVU bir
okumanızdır. Belki o zaman bu konu hakkında daha sağlam fikirler ve
çıkarımlar ortaya atabilirsiniz.Bence her Türk insanının bu kitabı
okuması gerekmektedir.
Ben kendi adıma konuşacak olursam eğer,ben ve benim ile aynı çizgide
düşünen insanlar bu MARDUK olayına inanmış bir bakış açısı ile
bakmamaktayız.Eğer "MARDUK vardır" diye inanmış olursak hep bunun
etkisinde kalarak o gözle olayları tahlil ederdik.İşte en tehlikeli
olanı da bu zaten. Ben hem bilimi hem inanç sistemini beraber
harmanlayarak akıl ve mantık sistematiği içinde sağlamasını yapıyorum ve
ortaya doğruya yakın sonuçlar çıkıyor.
Ben lena arkadaşıma katılıyorum.O bu konuya daha doğru bir bakış
açısı ile yaklaşıyor.Bakın; Eğer ki DOĞANIN TARİHİNİ incelersek Dünya da
bugüne kadar yaşanmış tüm felaketlerin hep de GÖK'lerden geldiğini ve
yaşayan tüm insanlık tarihininde hep GÖK'leri izlediğini görebilirsiniz.
Kutsal kitaplarda,yazılı
metinlerde,efsanelerde,mitolojilerde,kehanetlerde,hatta tek tanrılı
dinlerin bile dini kitaplarında hep aynı olaylardan bahsedilir ancak
sadece başroller farklı kişiliklerdedir. Bunlar bazen bir hayvan bazen
güçlü bir doğa olayı(Fırtına,şimşek,güneş vb.) ama anlatılanlar hep
aynıdır. TUfan olayı tüm mitolojilerde ve yazıtlarda aynıdır.Ama
kahramanların isimleri farklı.Çünkü bu anlatım geleneği hep yazanların
bir önceki versiyondan etkilenerek kendi toplum kültürlerine
uyarladıkları biçimiyle ortaya çıkmıştır.
Bakın arkadaşlar,Olay sadece bir gök cisminin ortalama her 3660
yılda bir güneş sistemine girerek bu sistemde bulunan tüm gezegenleri
etkileyerek b,ir kaos yaratması üzerine endekslenemez.Evet gerçekten de
sağlam referansları incelersek eğer bu olay defalarca yaşanmış olarak
karşımıza çıkıyor.
Tabi bizleri asıl ilgilendirmesi gereken ayrıntı şu olmalıdır;
Eğer gerçekten bu gökcismi varsa ve yakın -- Bu mesaj otomatik
olarak gelmektedir. -- Dünyayı çekim gücü ile atki altına alacaksa asıl
sorun ondan sonra ne olacağıdır. Düşünebiliyormusunuz.Şiddetli
depremlerin yaşanacağını,kasırga ve tayfunların her yeri yerle bir
edeceğini,sıradışı iklim değişikliklerinin aniden meydana geleceğini(
Mesela "YARNDAN SONRA" filmi) süper volkan
patlamalarını,açlık,susuzluk,enerji kesintileri,ve en öbnemliside salgın
hastalıklar. Durum gördüğünüz gibi vahim.Sizleri sadece şunu düşünmeye
yönlendirmek istiyorum;
Geçen yıl Amerika sahil şeridinde şiddetli b,ir kasırga meydana
geldi.New Orleansta.Peki sonra ne oldu. O çok gelişmiş ve ekonomik
yönden fark atmış dediğimiz büyük güç Amerika'da insanlar neredeyse
birbirlerini bir ekmek için öldüreceklerdi.Nasıl yağmalama olaylarının
şiddetle arttığını gördük hep beraber.BU sadece bir tatbikat tan başka
bir şey değil di.
Hatta ben biraz fazla ileri gideceğim; Bu kasırganın ABD tarafından
HAARP projesi kullanılarak kasıtlı olarak yaratıldığı düşüncesini
taşımaktayım.Çünkü HAARP projesiyle atmosferdeki iklim olayları çok da
rahat bir şekilde yönlendirilebiliyor.Tıpkı BÜYÜK ENDONEZYA DEPREMİ VE
TSUNAMİSİNİN doğal olarak meydana gelmediği gibi!!!!!! )))
Neyse arkadaşlar anlatacak çok şey var aslında ama sizden ricam
MARDUK olayını hafife almayın ve mutlaka araştırın.
Yeni Amöerikan Yüzyılı Projesi kurmayları boş durmuyor ve Dünya'da
ne kadar doğal zengin yatakları varsa ilk önce oraya KAOS sonra da kendi
askeri birliklerini ihraç ediyorlar. Çünkü DENETİMSİZ KAOS'un
yaşanacağı 2012 öncesi ve sonrası süreçte bu kaynaklar o kadar çok lazım
olacak k,i daha şimdiden oraların denetimini ve hakimiyetini ellerine
almak istiyorlar.
Çok kısa bir not; Endonezya,dünyanın en zengin maden yataklarına ve
en kaliteli petrolü
ne sahip. Depremden bir hafta sonra Endonezya topraklarına yardım
amaçlı kaç Amerikan askeri çıkartılmak istendi biliyormusunuz ? 15 BİN
adet. BU ne demektir sizce acaba?Yardımmış )))
Son olarak 1996 dan beri Dünya üzerinde yaşanan büyük katastrofik
olayların nasılda büyük bir hızla artış gösterdiğini umarım
izliyorsunuzdur.Siz hiç yakın insanlık tarihinde bu kadar şiddettli ve
arka arkaya meydana gelen doğa olaylarına şahit oldunuz mu yada
okudunuzmu? Ama ne tesdadüftür ki hepte kutsal metinlerde anlatılan ve
işaret edilen tarih yaklaşırken olmaya başladı bu olaylar. 2012'ye
doğru!!!!
Dayanamadım son bir şey daha yazacağım;"DERİN DARBE " filmini
bilirsiniz,hani Dünya yı tehdit eden bir göktaşına Amerikalılar nükleer
bir bombayla saldırarak etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.Kısmende
filmde başarılı oldulşar. Ya sonra ne oldu.film çekildikten 2 sene sonra
Dünya dan tam 168 milyon kilometre uzaklıktaki bir göktaşı 325 kiloluk
nükleer bir mermi ile tam ortasından vurularak imha edildi.Peki bu
gökcismini vuran uydunun ismi neydi biliyormusunuz?
" DEEP İMPACT" yani DERİN DARBE......!!!!!!!
Herkese sevgiler,
Muhitin SABAN
Ben yeni üyeyim ve tabiki ilgi alanım olan MARDUK konusu beni çekti
buraya. Şöyle bir yazılanları okudumda,bir kaç arkadaşın dışında
bahsedilen kitabı okuyan pek olmamış galiba.
Evet ben okudum.Ve hatta şu an ikinci kez okuyorum ve bitmek
üzere.Şimdi Burak ELDEM'in 3 kitaplık "SAKLI TARİH"serisinin 2,kitabı
Fraternis: Kayıp Kitaplar, Gizli Kardeşlik" yakında çıkmak üzere.
Kusura bakmayın ama sizden ricam 2012:MARDUK'LA RANDEVU bir
okumanızdır. Belki o zaman bu konu hakkında daha sağlam fikirler ve
çıkarımlar ortaya atabilirsiniz.Bence her Türk insanının bu kitabı
okuması gerekmektedir.
Ben kendi adıma konuşacak olursam eğer,ben ve benim ile aynı çizgide
düşünen insanlar bu MARDUK olayına inanmış bir bakış açısı ile
bakmamaktayız.Eğer "MARDUK vardır" diye inanmış olursak hep bunun
etkisinde kalarak o gözle olayları tahlil ederdik.İşte en tehlikeli
olanı da bu zaten. Ben hem bilimi hem inanç sistemini beraber
harmanlayarak akıl ve mantık sistematiği içinde sağlamasını yapıyorum ve
ortaya doğruya yakın sonuçlar çıkıyor.
Ben lena arkadaşıma katılıyorum.O bu konuya daha doğru bir bakış
açısı ile yaklaşıyor.Bakın; Eğer ki DOĞANIN TARİHİNİ incelersek Dünya da
bugüne kadar yaşanmış tüm felaketlerin hep de GÖK'lerden geldiğini ve
yaşayan tüm insanlık tarihininde hep GÖK'leri izlediğini görebilirsiniz.
Kutsal kitaplarda,yazılı
metinlerde,efsanelerde,mitolojilerde,kehanetlerde,hatta tek tanrılı
dinlerin bile dini kitaplarında hep aynı olaylardan bahsedilir ancak
sadece başroller farklı kişiliklerdedir. Bunlar bazen bir hayvan bazen
güçlü bir doğa olayı(Fırtına,şimşek,güneş vb.) ama anlatılanlar hep
aynıdır. TUfan olayı tüm mitolojilerde ve yazıtlarda aynıdır.Ama
kahramanların isimleri farklı.Çünkü bu anlatım geleneği hep yazanların
bir önceki versiyondan etkilenerek kendi toplum kültürlerine
uyarladıkları biçimiyle ortaya çıkmıştır.
Bakın arkadaşlar,Olay sadece bir gök cisminin ortalama her 3660
yılda bir güneş sistemine girerek bu sistemde bulunan tüm gezegenleri
etkileyerek b,ir kaos yaratması üzerine endekslenemez.Evet gerçekten de
sağlam referansları incelersek eğer bu olay defalarca yaşanmış olarak
karşımıza çıkıyor.
Tabi bizleri asıl ilgilendirmesi gereken ayrıntı şu olmalıdır;
Eğer gerçekten bu gökcismi varsa ve yakın -- Bu mesaj otomatik
olarak gelmektedir. -- Dünyayı çekim gücü ile atki altına alacaksa asıl
sorun ondan sonra ne olacağıdır. Düşünebiliyormusunuz.Şiddetli
depremlerin yaşanacağını,kasırga ve tayfunların her yeri yerle bir
edeceğini,sıradışı iklim değişikliklerinin aniden meydana geleceğini(
Mesela "YARNDAN SONRA" filmi) süper volkan
patlamalarını,açlık,susuzluk,enerji kesintileri,ve en öbnemliside salgın
hastalıklar. Durum gördüğünüz gibi vahim.Sizleri sadece şunu düşünmeye
yönlendirmek istiyorum;
Geçen yıl Amerika sahil şeridinde şiddetli b,ir kasırga meydana
geldi.New Orleansta.Peki sonra ne oldu. O çok gelişmiş ve ekonomik
yönden fark atmış dediğimiz büyük güç Amerika'da insanlar neredeyse
birbirlerini bir ekmek için öldüreceklerdi.Nasıl yağmalama olaylarının
şiddetle arttığını gördük hep beraber.BU sadece bir tatbikat tan başka
bir şey değil di.
Hatta ben biraz fazla ileri gideceğim; Bu kasırganın ABD tarafından
HAARP projesi kullanılarak kasıtlı olarak yaratıldığı düşüncesini
taşımaktayım.Çünkü HAARP projesiyle atmosferdeki iklim olayları çok da
rahat bir şekilde yönlendirilebiliyor.Tıpkı BÜYÜK ENDONEZYA DEPREMİ VE
TSUNAMİSİNİN doğal olarak meydana gelmediği gibi!!!!!! )))
Neyse arkadaşlar anlatacak çok şey var aslında ama sizden ricam
MARDUK olayını hafife almayın ve mutlaka araştırın.
Yeni Amöerikan Yüzyılı Projesi kurmayları boş durmuyor ve Dünya'da
ne kadar doğal zengin yatakları varsa ilk önce oraya KAOS sonra da kendi
askeri birliklerini ihraç ediyorlar. Çünkü DENETİMSİZ KAOS'un
yaşanacağı 2012 öncesi ve sonrası süreçte bu kaynaklar o kadar çok lazım
olacak k,i daha şimdiden oraların denetimini ve hakimiyetini ellerine
almak istiyorlar.
Çok kısa bir not; Endonezya,dünyanın en zengin maden yataklarına ve
en kaliteli petrolü
ne sahip. Depremden bir hafta sonra Endonezya topraklarına yardım
amaçlı kaç Amerikan askeri çıkartılmak istendi biliyormusunuz ? 15 BİN
adet. BU ne demektir sizce acaba?Yardımmış )))
Son olarak 1996 dan beri Dünya üzerinde yaşanan büyük katastrofik
olayların nasılda büyük bir hızla artış gösterdiğini umarım
izliyorsunuzdur.Siz hiç yakın insanlık tarihinde bu kadar şiddettli ve
arka arkaya meydana gelen doğa olaylarına şahit oldunuz mu yada
okudunuzmu? Ama ne tesdadüftür ki hepte kutsal metinlerde anlatılan ve
işaret edilen tarih yaklaşırken olmaya başladı bu olaylar. 2012'ye
doğru!!!!
Dayanamadım son bir şey daha yazacağım;"DERİN DARBE " filmini
bilirsiniz,hani Dünya yı tehdit eden bir göktaşına Amerikalılar nükleer
bir bombayla saldırarak etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.Kısmende
filmde başarılı oldulşar. Ya sonra ne oldu.film çekildikten 2 sene sonra
Dünya dan tam 168 milyon kilometre uzaklıktaki bir göktaşı 325 kiloluk
nükleer bir mermi ile tam ortasından vurularak imha edildi.Peki bu
gökcismini vuran uydunun ismi neydi biliyormusunuz?
" DEEP İMPACT" yani DERİN DARBE......!!!!!!!
Herkese sevgiler,
Muhitin SABAN